Her Şey Türkiye için..
İnternetteki Bilgi Kaynağınız
Yazdır

 Safety: Güvenlik. Bir şeyin koruma güvencesi vermesi. Bel bağlanabilir olması.
 Safety factor:
Güvenlik katsayısı. Bir öğenin doğru çalışmasını sağlamak üzere tasarımda öngörülen güvenlik payı.
 Sample:
Numune, örnek. Bir evrenin belirli bir özelliğini incelemek için o evreden seçilen birimler topluluğu. Örnekleme yöntemiyle yürütülecek herhangi bir çözümleme çalışmasında kullanılmak üzere seçilen örnek öğeler kümesi.
 SAN (Storage Area Network) :
Depolama alanı ağı. Büyük ağ kullanıcılarına hizmet vermek üzere veri sunucuları ile birlikte farklı tipte veri depolama cihazini birbirine bağlayan, özel amaçlı, yüksek hızlı bir ağ.
 Sanitizing:
Bir manyetik ortama yazılmış her türlü bilginin tümüyle silinmesi için gereken işlemler.
 Satellite communication :
Uydu iletişimi. Dünya üzerindeki çeşitli istasyonlar arasında veri iletişimi sağlamak için dünya yörüngesindeki uyduların kullanılması.
 Satellite access protocol: Uydu erişim protokolü. Dağıtılmış VSAT terminallerinin paylaşılan uydu kanalına erişmelerini düzenleyen kurallar.
 Satellite bandwidth:
Uydu bant genişliği. Uydu kanallarının frekans bant genişliği.
 Satellite-cellular telephone:
Uydulu telsiz telefon. Uydu üzerinden hücresel telefon. Hem uydu sistemine göre hem de karadaki hücresel sisteme göre işleyebilen iki kipli telefon.
 Save to:
Saklamak, belleğe atmak. Yazı işlemede bir metin parçasını dosyada saklama işlemi. Verileri ana bellekten ikincil belleğe kopyalama.
 Scalability :
Ölçeklenebilirlik. Bir uygulama veya ürünün, değişik boyutlardaki kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi.
 Scan:
Taramak, gözden geçirmek. Parça parça gözden geçirmek. Bilgisayar ekranında yazılmış metni gözden geçirmek.
 Scanner :
Tarayıcı. Basılı dokümanlardaki resimleri, bilgisayarda işleyebilmek ve ekranda gösterebilmek amacıyla tarayan cihaz.
 Scannability:
Kolay okunurluk. Bir göz atmayla amaç ve içeriğinin kolayca algılanabilir olması.
 Scheduled maintenance :
Programlı bakım. Belirli bir zaman programına göre yürütülen koruyucu bakım.
 Screen:
Ekran. İmgelerin yansıtıldığı yüzey.
 Screen saver:
Ekran koruyucu. Belirli bir süre kullanılmadığında ekranı karartan ya da seyrek hareketli görüntülerle kaplayan program.
 Script :
Bilgisayar programcılığında, bilgisayar işlemcisi tarafından değil başka bir program tarafından kullanılan bir dizi komut veya program.
 Scripted message:
Hazır mesaj. Belirli bir durumda bir insanı bilgilendirmek amacıyla önceden tasarlanıp hazırlanmış mesaj.
 Scroll bar:
Kaydırma çubuğu. Bir parametrenin değerini kaydırma çubuğunun yatay ya da dikey oynatılması ile değiştirmeye yarayan grafik arayüz öğesi.
 Scrolling menu: Akıtmalı menü. Bir fare ya da tuşla açılan, ancak açıldığında tümü ekranda gösterilmeyip akıtma ile devamı görülebilen menü.
 Scrolling mouse:
Ruletli fare. Tıklama tuşlarından başka ekranda akıtma eylemini gerçekleştiren bir tekerciği olan fare.
 SCSI (Small Computer System Interface) :
Küçük Bilgisayar Sistem Arabirimi. Bilgisayarın çevre birimleri ile iletişimini sağlayan ANSI standardında elektronik arabirim.
 Sealable equipment:
Sızdırmaz donanım. Kutu ya da muhafazası içine kapatılarak ya da kilitlenerek korunan donanım.
 Seamless network:
Saydam ağ. Tele iletişim ağı içinde bir noktadan diğerine sorunsuzca iletişim kurulmasına engel olabilecek veriler üzerinde herhangi bir değişikliğin yer almadığı ağ.
 Search directory:
Arama dizini. Gönderme yapılan sitelerin kategorilere ayrıldığı, bağlantılı metin bağları ile ulaşılan ve bu sitelerin envanterinin tutulduğu örün sitesi.
 Search engine :
Arama motoru. Internet'te istenen bilgileri aramak için kullanılan arama motorunun üç bölümü vardır. Örümcek denen bölümü, aramak için girdiği web sitesinin diğer sayfalarını da bulmak ve okumak için linkleri kullanır. Bir başkası, okunabilen sayfalardan oluşturulan büyük bir indeks yaratır. Üçüncüsü ise, sizin talep ettiğiniz bilgiyi alır, indeksle karşılaştırır ve bulduğu sonuçları size sunar.
 Secondery bus: İkincil veriyolu. Bilgisayar donanımında, birincil veriyolu arızalandığında kartlar arasında veri iletişimini sağlayan veriyolu.
 Secret key:
Gizli anahtar, kişisel anahtar. Bilgisayar güvenliğinde sadece kişinin bildiği ve başkalarının eline geçtiğinde güvenlik tehdidinin oluşacağı anahtar.
 Secure http:
Güvenli http. Bilgisayar ağları üzerinde, özellikle kredi kartı ile ödemelerde kullanılan güvenli http protokolü.
 Secure voice equipment:
Şifreli ses donatımı. Güvenli ses donatımı.
 Security classification:
güvenlik sınıflaması. Bir bilgi öğesine gereksindiği korumaya göre verilen güvenlik oranı.
 Security counter - measures:
Güvenlik önlemi. Bir bilgisayar sisteminde bilgi güvenliğini tehdit eden tehlikelere karşı savunma önlemleri.
 Security management :
Güvenlik yönetimi. OSI ağlarının yönetimi için ISO tarafından belirlenmiş olan beş ağ yönetim kategorisinden biri. Güvenlik yönetimi alt sistemi, ağ kaynaklarına erişimi kontrol eder.
 Seed router :
Çekirdek yönlendirici. Ağ numarası veya kablo dizisi, port'unda tanımlanmış olan, AppleTalk ağı üzerindeki bir router.
 Segment : Bölüm. 1) Köprüler, router'lar veya anahtarlarla sınırlanmış olan ağın bir bölümü. 2) Bir veri yolu topolojisi kullanılan LAN'da, tekrarlayıcılarla diğer bölümlere sık sık bağlanan sürekli bir elektronik devre. 3) TCP spesifikasyonunda, tek bir iletim katman birimini tanımlamak için kullanılır.
 Selection:
bir öğeler topluluğunda belirli ölçüleri sağlayan nesneleri tanılama. Bir veritabanında belirli ilişkileri sağlayan grupları bulma.
 Selector switch:
Seçici anahtar. Birçok kontrol devresinden birini seçmekte kullanılan ve elle işletilen çok konumlu anahtar.
 Self-extracting file :
Kendini açabilen dosya. Dışardan sağlanan bir programa gereksinmeden sıkıştırılmış halinden kendi kendine açabilen dosya.
 Serial port:
Seri kapı. Dış modem ya da fare aygıtı örneklerinde olduğu gibi seri kipte çalışan aygıtları bağlamak için kullanılan ve bitlerin her saat darbesiyle teker teker iletildiği kapı.
 Serial transmission :
Seri iletim. Veri karakter bit'lerinin tek bir kanal üzerinden sırayla iletildiği veri iletim yöntemi.
 Server :
Sunucu. 1) Aynı veya farklı bilgisayarlarda bulunan uygulamalara servis sunan bir bilgisayar programı. 2) Sunucu programının çalıştığı bilgisayar. 3) İ stemci/sunucu yapıda,  istemci PC'lere dosya erişimi, baskı kuyruğu veya uzaktan uygulama çalıştırma gibi servisler sunan bir ağ noktası.
 Server application:
Sunucu uygulaması. Dinamik bir link ile istemci uygulamasındaki bir hedef belgeye bağlanacak veriler ya da hedef belgedeki bir nesneye gömülecek nesne içeren belge yaratan uygulama.
 Session :
Oturum. İki veya daha fazla ağ noktası arasındaki iletişim işlemleri.
 Session layer : Oturum katmanı. OSI referans modelinin 5. katmanı. Uygulamalar arasında oturumu başlatır, yönetir ve bitirir. Sunu katmanındaki cihazlar arasında da veri değişimini yönetir.
 Set-top box :
TV cihazının Internet'te kullanılması ve sayısal TV yayınlarını alabilmesini sağlayan cihaz.
 Shared access:
Paylaşımlı erişim. Verilere aynı anda birden fazla kullanıcının erişebilmesi.
 Shareware :
Kullanıcının ihtiyaçlarını tanıması ve daha sonra ödeme yapması amacıyla ücretsiz dağıtılan program.
 Shell: Bir bilgisayarın işletim sistemi ile kullanıcı arasında yer alan ve klavye, dokunmalı ekran ya da işaretçiyle yapılan kullanıcı girişlerini yorumlayıp işletim sistemine ileten arayüz.
 Signaling :
İşaretleşme. İletişim amacıyla fiziksel bir ortamdan bir iletişim işareti gönderme işlemi.
 Signaling packet :
İşaretleşme paketi. Başka bir cihazla iletişim kurmak isteyen ATM ağına bağlı bir cihazın gönderdiği paket.
 Simplex : Alıcı ve verici istasyon arasında, sadece tek yönlü iletişim yapabilme özelliği.
 Single mode fiber : Tek modlu fiber. Işığın sadece tek bir açıdan girmesine izin veren dar çekirdekli fiber optik kablolama. Çok modlu fiberden daha yüksek bant genişliğine sahiptir, fakat lazer gibi dar bir spektruma sahip ışık kaynağı gerektirir.
 Smart card : Üzerinde gömülü olarak veri yüklü bir mikroyonga bulunan, kredi kartı boyutlarında plastik kart. Periyodik olarak doldurulabilen kart, telefon görüşmelerinde, para ödemelerinde ve benzeri uygulamalarda kullanılıyor.
 SMTP (Simple Mail TRansfer Protocol) : Elektronik posta servisi sunan Internet protokolu.
 SNA (Systems Network Architecture) :
IBM tarafından 1970'lerde geliştirilen, büyük, karmaşık ve zengin özellikleri bulunan bir ağ mimarisi.
 SNMP (Simple Network Management Protocol) : Özellikle TCP/IP ağlarında kullanılan ağ yönetim protokolu. Ağ cihazlarının izlenmesi ve kontrolünü, konfigürasyonların, istatistik işlemlerinin, performansın ve güvenliğin yönetimini sağlar.
 Socket : Yuva. 1) Bir ağ cihazında, uç nokta ile iletişim için çalıştırılan yazılım yapısı. 2) AppleTalk ağına bağlı bir ağ noktasındaki adreslenebilen varlık.
 Socket 7 : Intel Pentium işlemcinin ana karta takılma biçimini tanımlar.
 SOHO (Small Office Home Office) : Küçük ofis/ev ofisi. Bilgi teknolojisinde, küçük işyerlerini ve ev ofislerini tanımlayan terim.
 Source code : Kaynak kod. Kaynak kodu ve nesne kodu, bir program kodunun derlenmeden önceki ve sonraki durumunu gösterir. Kaynak kod, bir programcının bir editor programı kullanarak yazdığı program komutlarını içerir. Bu kod derlenerek nesne kodu haline getirilir.
 Spam : Internet üzerindeki istenmeyen e-postalar.
 Span : İki sayısal nokta arasında tamamen duplex sayısal iletişim hattı.
 Speech recognition : Ses tanıma. Bir makine veya yazılımın ses komutlarını anlama özelliği.
 Spelling Checker:
Yazım denetleyicisi. Bilgisayardaki metinlerin yazım denetimini, bir yazım sözlüğü aracılığı ile gerçekleştirilen program.
 SQL (Structured Query Language) :
Bir veritabanından bilgi almak ve güncellemek için kullanılan standart bir programlama dili.
 SSL (Secure Sockets Layer) :
Ağ üzerindeki mesaj iletişiminin güvenliğinin yönetimi için Netscape tarafından oluşturulmuş bir program katmanı.
 Stack :
Yığın. 1) TCP/IP, sıkça bir "yığın" olarak gösterilir. Veri değiş tokuşunda hem istemci hem de sunucu tarafında bütün veri geçişlerinin yapıldığı katmanlar (TCP, IP ve diğerleri). 2) Programcılıkta, yönetilmesi gereken ihtiyaçların saklandığı veri alanı veya tampon bellektir.
 Stackable hub :
İstiflenebilir hub. Genişleyebilen bir yığın şeklinde üst üste dizilebilmek ve birbirine bağlanabilmek için tasarlanmış hub'lar.
 Starter diskette:
Başlatma disketi.
 Star topology :
Yıldız topolojisi. Ağ üzerindeki bir uç noktanın, noktadan noktaya bağlantılarla anahtarlandığı ortak bir merkeze bağlanması şeklindeki ağ yapısı.
 Static IP Number:
Statik IP adresi. bir servis sağlayıcı tarafından özellikle sunuculara ve veritabanlarına verilen değişmez IP adresi.
 Statistical multiplexing :
İstatistik çoklama. Bir çok mantıksal kanaldan gelen bilginin tek bir fiziksel kanal üzerinden iletilmesini sağlayan teknik. Bant genişliği sadece aktif kanallara ayrılır.
 Status code:
Bilgisayarda bir işlemin, örneğin taşıma, eşlik denetim hatası, elde, vb gibi sonucunu belirten kod.
 Store and forward packet switching :
Saklayan ve ileten paket anahtarlama. Frame'lerin özel port'lara gönderilmeden önce işlendiği paket anahtarlama tekniği.
 Storage structrure: Bellek yapısı. Verilerin bellekteki, ilişkilerini koruyacak şekilde tasarlanmış saklatım yapısı.
 Streaming data:
Duraksız veriler. Çoklu ortam içerikli ve sunucudan istemci terminaline sürekli iletim halinde gönderilip okutulabilen veri.
 Streaming media :
Internet üzerinden videonun sıkıştırılarak gönderilmesini ve ulaştığı noktada kullanıcılar tarafından seyredilmesini sağlayan ortam.
 Streaming media player: Akıtmalı çoklu ortam okuyucusu. Bir çoklu ortam sunucusundan gelen verileri açıp gerçek zamanda okuyabilen dolayısıyla ekrana görüntü, hoparlöre ses olarak gönderebilen, istemcinin terminaliyle bütünleşik yazılım.
 Subchannel :
Alt kanal. Ayrı iletişim kanalları yaratmak için frekanslara göre ayrılmış alt bölümler.
 Subinterface : Alt arabirim. Tek bir fiziksel arabirimdeki pek çok sanal arabirimden biri.
 Subnet adress : Alt ağ adresi. Alt ağ maskesi tarafından alt ağ olarak tanımlanan, IP adresi bölümü.
 Subnet mask : Alt ağ maskesi. Alt ağ adresi için kullanılan IP adresinin bit'lerini göstermek için IP'de kullanılan 32-bit adres maskesi.
 Subnetwork :
Alt ağ. 1) IP ağlarında, belirli bir alt ağ adresini paylaşan ağ. 2) OSI ağlarında, tek bir yönetim alanının kontrolu altında olan ve tek bir ağ erişim protokolunu kullanan, uç ve ara sistemler topluluğu.
 Subscriber groupe: Abone grubu. Aynı tür hizmeti kullanan abonelerin grubu.
 Supervisor:
Bir işlemin, programın vb. yürütümünü izleyen program.
 Surf :
Sörf. Internet'te belirli bir plana bağlı olmadan serbest bir biçimde gezinmek.
 Surround sound:
Dörtlü stereo, çok hoparlörlü ses.
 Swap image:
Bukelamun imge. Bir örün sayfasındaki imgenin, farenin üzerinden geçirilmesi sonucu şeklini ya da rengini değiştirmesi.
 Switch :
Anahtar. Her frame'in hedef adresine dayanarak frame'leri filtreleyen ve ileten ağ cihazı. Anahtar, OSI modelinin veri bağlantı katmanı olarak çalışır.
 Switched LAN : Anahtarlı yerel ağ. LAN anahtarları ile oluşturulmuş yerel ağ.
 Synchronous transmission :
Senkron iletişim. Çok dakik bir şekilde iletilen sayısal işaretleri belirtir.
 System clock:
Sistem saati. Mikroişlemcilerde gerek dışarısı ile veri alış verişini gerekse de içindeki veri alışını işlemeye ürettiği darberlerle eşzamanla bilgi sağlayan elektronik devre.
 System configuration:
sistem düzenleşimi. Genellikle bir bilgisayar sistemini oluşturan birimleri, alt sistemleri de göstererek belirleyen herhangi bir çizim ya da liste.
 System disk:
Sistem diski. Bilgisayarın çalışmaya başlaması için işletim sisteminin sadece gerekli kısımlarını barındıran disk.
 System maintance:
Sistem bakımı. Bir bilgisayar sisteminde, sistemin değişen koşullara ya da isterlere uyarlanması, hataların düzeltimi, başarımın iyileştirilmesi gibi işler.
 System resource:
sistem özkaynakları. Bilgisayar sistemi tarafından kontrol edilen programlar, aygıtlar ve işlere ayrılan bellek alanları.
copyright ©